Meer Rotterdamse jongeren ontdekken het ‘gemak’ van het eindexamen Turks. © Eric Elich

Eindexamen in moedertaal:
‘Een 8 voor Turks heft een 5 voor biologie op’

Meer Rotterdamse jongeren ontdekken het ‘gemak’ van het eindexamen Turks. Ervagül uit 5 havo: ‘Als ik een 5 haal voor biologie en een 8 voor Turks, heft dat elkaar mooi op.

Mehmet Uz van de vereniging voor taaldocenten wil meteen iets uit de wereld helpen: Turken krijgen het Turkse eindexamen niet cadeau. ,,Het is een officieel eindexamen in Nederland, dat aan strenge eisen moet voldoen. Turks kunnen spreken is niet genoeg, het gaat om begrijpend lezen. Maar als Turks je moedertaal is, zijn deze toetsvragen natuurlijk makkelijker voor jou dan bij Frans en Duits.” .

Voor dat mazzeltje koos ook Ervagül Şahin (18, 5 havo, Avicenna College), die sinds de brugklas Turkse les krijgt. ,,Ik moest een keuzevak kiezen en dacht vooruit, aan mijn examen. Ik beheers de taal goed: thuis spreken we vooral Turks en ik kijk veel Turkse televisieseries. Dat zal helpen mijn gemiddelde hoog te houden, dacht ik. Als ik een 5 haal voor biologie en een 8 voor Turks, heft dat elkaar mooi op.” En Ervagül weet hoe belangrijk dit effect kan zijn: ,,Mijn broer zou zijn gezakt als hij Turks niet op zijn eindlijst had gehad.”

Compensatievak

Yonca Ikiz (18, 6 vwo, volwassenenonderwijs) wilde ook dat ‘examenvoordeel’. ,,Op mijn middelbare school, het Wolfert Tweetalig, kon ik wel Chinees kiezen als keuzevak, maar geen Turks. Dus heb ik mij op eigen houtje ingeschreven voor het staatsexamen, als compensatievak. Mijn ouders en sommige leraren reageerden verrast, die wisten überhaupt niet dat dit kon.”

Yonca deed vorig jaar eindexamen en zakte, ondanks een mooi cijfer voor haar staatsexamen Turks. ,,Op de vavo doe ik dit jaar nog een keer examen. Het keuzevak Management en Organisatie kan ik laten vallen. omdat ik al een voldoende voor Turks op mijn eindlijst heb staan.”

Het behalen van dat cijfer was overigens geen ‘appeltje-eitje’. ,,Ik had Turks makkelijker ingeschat dan het uiteindelijk was. Ik dacht: ik spreek het vloeiend, dus dat komt wel goed. Maar nee. Grammaticaal is het toch lastig.”

Niveau

Yonca weet niet of het papiertje Turks ooit nog van pas komt. Ervagül houdt die optie wel open. ,,Als ik ooit naar Turkije moet verhuizen, dan zit ik op hetzelfde niveau als de mensen daar”, zegt zij. ,,Of ik ga, weet ik niet. Maar je weet nooit wat het leven voor jou heeft klaarstaan.”

Het Yunus Emre Instituut, dat de Turkse cultuur promoot in Nederland, noemt het ‘heel nuttig’ als jongeren examen doen in Turks. ,,Als je je moedertaal goed beheerst, leer je andere talen ook makkelijker”, zegt taalcoördinator Canan Gönençay. ,,Mijn kinderen moesten ook éérst goed Turks leren. Nu doen ze vwo en zijn ze goed in veel talen.”

    YAŞAYAN DİLLER (LEVENDE TALEN) VAKFI TÜRKÇE GÖNÜLLÜLERİNDEN
    AÇIK MEKTUP

    Saygıdeğer Arkadaşımız,

    Vereniging van Leraren Levende Talen, Hollanda toplumsal yaşamında öne çıkan belli başlı dilleri çatısı altında toplayan en önemli örgüttür. Hollanda’da yaşayan en büyük yabancı dil olan Türkçe de ne mutlu ki bu vakıf bünyesinde temsil edilmektedir. Bu vakfın değerli yöneticilerinin (özellikle de eski başkan Ton van der Veen’in ve şimdiki başkan Judith Richters’ın) verdiği destekle ve Türkçe bölümü üyelerinin büyük özverisi sayesinde Türkçe, Yaşayan Diller Vakfı içerisinde saygın bir yere sahiptir.

    Bilindiği üzere, Türkçe, Hollanda’da sayıları 400.000’i geçen insanımız tarafından günlük yaşamda etkin bir biçimde kullanılmaktadır. Sayıları 35.000’e yaklaşan insanımız Hollanda iş hayatında çok büyük bir boşluğu doldurmaktadır. Bu işverenlerimizin personelinin ve hitap ettiği müşteri kitlesinin çok büyük bir bölümünün Türkçe konuştuğu ve Türkçe’nin ekonomik, kültürel, toplumsal , siyasal ilişkiler bağlamında çok önemli bir işlevinin olduğu ortadadır.

    Türkçe eskiden Temel Eğitim’de ders saatleri içinde veriliyordu. 2004 yılında Türkçe dersleri İlkokullardan kaldırıldı. Orta dereceli okullarda yasal olarak Türkçe dersi izlemek mümkünse de okullar Almanca ve Fransızca gibi diğer dil derslerini gerekçe göstererek Türkçe’ye kapıları kapatıyorlar. Hollanda genelinde ne yazık ki yalnızca 3 Orta Dereceli Okul’da Türkçe dersleri veriliyor. Ama VMBO, HAVO ve VWO öğrencilerinin Türkçe’yi sınav dersi olarak almalarında ya da Türkçe ‘den Staatsexamen yapmalarında herhangi bir engel yok. Şurası bir gerçek ki, her yıl daha fazla sayıda öğrenci sınav paketine Türkçe’yi de eklediği için ve Türkçe sınavında yüksek not aldıkları için sınıflarını geçebiliyorlar.

    Sizin de bildiğiniz gibi, bir dilin yaşayabilmesini sağlayan birkaç önemli etken var. Bunlar dilin ekonomik statüsü, sosyal statüsü, tarihsellik statüsü, demografik etken, politik etken, kültürel etken, örgütlülük gücü ve dilin gücüdür. Hepsinden de önemlisi o dili konuşan kitlenin dile sahip çıkmasıdır; okuma yazma bilmeyeninden aydınına, temizlikçisinden doktoruna kadar … Üzülerek söylemek zorundayız ki, bırakalım Türkçe konuşan insanları, Türkçe sayesinde işini gücünü yürüten, yani ekmeğini Türkçe’den kazanan insanlar içinden bile Türkçe’ye destek veren kimse yoktur. “Türkçe benim için çok önemli. Bu dil benim anadilim; yaşamalı” diyen, veyahut “Ben Türkçe konuşarak ekmeğimi kazanıyorum. Benim müşterilerim Türkçe konuşan insanlar, ben bu dile sahip çıkayım” diyen kimse yok neredeyse. Ama Yaşayan Diller Vakfı’na üye olan ve Türkçe’yi bu vakıf içinde ayakta tutmaya çalışan bir avuç insan var. Diğer diller vakıf bünyesinde binlerce üyeye sahipken Türkçe’nin sadece 51 üyesi var. Saygıdeğer arkadaşımız; Türkçe’yi yaşatabilmemiz için, gelecekte çocuklarımızın, gençlerimizin Türkçe öğrenebilmeleri için, okullarda Türkçe derslerinin de ders paketlerine dahil edilebilmesi için bu vakıf içinde en az 1000 üyeye sahip olmamız gerekmekte. Çünkü üye sayımız ne kadar çok olursa Hollanda’da Türkçe’yle ilgili o kadar çok etkinlik düzenleyebileceğiz ve sesimizi o kadar çok duyurabileceğiz.

    Değerli arkadaşımız, “Sahip çıkılmayan dilin unutulması haktır/ Sen sahip çıkarsan Türkçe unutulmayacaktır” sözünden hareketle sizi Türkçe’ye sahip çıkmaya ve Yaşayan Diller Vakfı’na üye olmaya çağırıyoruz. Ayda yalnızca 6,5 euro (yıllık 75 euro) ödeyerek Yaşayan Diller Vakfı’na üye olabilirsiniz. Yaşayan Diller Vakfı ile ilgili verileri ve bir başvuru formunu ‘lid worden’ başlık altında bulabilirsiniz. Bu formu doldurarak gönderdiğinizde üyeliğiniz başlayacaktır. Üyeler vakfın her türlü etkinliğine (ülkesel toplantılar, Türkçe grubunun faaliyetleri …) katılabildikleri gibi, Levende Talen Magazine ve Levende Talen Tijdschrift gibi yayın organları da ücretsiz olarak adreslerine postalanır.

    Değerli arkadaşımız; sizden çağrımıza en kısa zamanda olumlu yanıt vermenizi. Gelin Yaşayan Diller Vakfı içerisinde Türkçe Bölümü üyelerinin sayısını bu yıl içinde 1000’e çıkaralım; gelecek yıllarda da bu sayıyı daha yukarı taşıyalım.

    9 Nisan 2016’te düzenlenecek olan Yaşayan Diller Vakfı toplantısında ve Türkçe Bölümü üyeleri sizi de aramızda görmek arzusuyla en içten selamlarımızı sunuyoruz.

    Yaşayan Diller Vakfı Türkçe Bölümü
    www.levendetalen.nl

    Erol Samburkan

    Yönetim Kurulu Üyesi